Böbrek kanseri

RHK

Böbrek kanserini anlatan bir çizim
Böbrek kanserini anlatan bir çizim

Renal hücreli karsinom (RHK) böbrekte en sık görülen solid lezyondur ve tüm böbrek malignitelerinin yaklaşık %90'ını oluşturur. Farklı histopatolojik ve genetik özelliklere sahip RHK alt tipleri vardır. Erkeklerde kadınlardan yaklaşık 1,5-2 kat daha sık görülür. Yaşla birlikte sıklığı artar.

Eskiden en önemli belirtileri karında ele gelen kitle, karın ağrısı ve idrarda kanama iken günümüzde daha çok başka bir sorun için görüntüleme yapılırken rastlantısal olarak saptanmaktadır.

Böbrek kanseri için risk faktörleri nelerdir?

Renal hücreli karsinom (RHK) için ortaya konmuş risk faktörleri:

- Tütün mamülleri kullanımı

- Obezite

- Tansiyon yüksekliği

- Metabolik sendrom (obezite, hipertansiyon, yüksek trigliserid, bozulmuş açlık kan şekeri)

Bazı böbrek kanseri tiplerinin genetik geçişli olduğu bilinmektedir.

Böbrek kanseri hastalarının yaklaşık yarısı aktif ya da eski sigara içicisidir.

Ilımlı alkol tüketimi ve fiziksel aktivitenin koruyucu etkisi olduğuna dair çalışmalar mevcuttur.

Böbrek Kanserinde biyopsi yapılır mı?

Böbrek kanserinde biyopsinin yeri oldukça sınırlıdır. Eğer kitle küçükse ve takip edilecekse ya da yakma-dondurma gibi ablasyon işlemleri uygulanacaksa yapılır. Vücuda yayılmış olan metastatik hastalıkta da uygun tedavi seçimi için biyopsi yapılabilir.

Tedavi

Lokalize böbrek kanserinin tedavisi cerrahidir. Cerrahi tümörün boyutu ve böbrekteki yerleşimine göre farklılık gösterebilir. Geçmişte tüm böbrek kitlelerinde böbreğin tümü alınmakta iken zaman içinde sadece tümörün alınması yani parsiyel nefrektomi operasyonu tanımlanmıştır. Önceleri 7 cm’e kadar olan kitlelerin parsiyel nefrektomi ile çıkarılması önerilirken günümüzde teknik olarak uygun olan tüm kitleler sağlam böbrek dokusu geride bırakılarak çıkarılabilir.

Parsiyel nefrektomi operasyonunun komplikasyonları radikal nefrektomiye (böbreğin tümünü alınması) göre daha fazladır. Parsiyel nefrektominin uzun dönemde kalp damar hastalık riskini azalttığı gösterilmiştir.

Böbrek ameliyatım açık mı kapalı mı olacak?

Böbrek ameliyatları açık ya da kapalı yöntemlerle yapılabilir. Açık nefrektomi, laparoskopik veya robotik nefrektomi ameliyat seçenekleri mevcuttur.

Laparoskopik/Robotik Cerrahinin avantajı var mıdır?

Onkolojik sonuçları açık cerrahiye benzerdir. Küçük ameliyat kesisi, normal hayata erken dönüş ve düşük yara yeri enfeksiyon oranları en önemli avantajlarıdır.

Laparoskopik/Robotik Cerrahi nasıl yapılır?

Laparoskopik ve robotik cerrahi prensip açısından birbirinin aynıdır. Robotik ameliyatta cerrah bir konsol yardımı ile robotik kolları hareket ettirir.

Hasta genel anestezi altında uygun pozisyona alındıktan sonra karın için bir iğne yardımı ile karbondioksit gazı ile doldurulur. Bu işlem karın içi alanı arttırmak için yapılır. Daha sonra birer cm’lik kesilerden karın içine 3 ya da 4 adet trokar denilen borucuklar yerleştirilir. Bu borucuklar yardımı ile karın içi endoskop adı verilen özel kamera sistemi ile görülür ve yine bu borucuklar yardımı ile içeri sokulan aletler yardımı ile böbrek bulunduğu yerden serbestlenir. Vücut dışarısına alınacak böbrek boyutuna uygun olarak karında bir kesi yapılır ve doku dışarı çıkarılır. Çıkarılan doku histopatolojik inceleme için patolojiye gönderilir.

Böbreğim alındıktan sonra kemoterapi ya da ışın tedavisi alacak mıyım?

Böbrek kanserlerinde tümör vücuda yayılmamış ise böbreğin alınması yeterlidir. Uygun hastalarda parsiyel nefrektomi yapılabilir. Parsiyel nefrektomi sonrası cerrahi sınırda pozitiflik var ise hasta takip edilir. İlerleyen dönemde böbreğin kalan kısmının da alınması gerekebilir. Cerrahi sınırda tümör olması durumunda radyoterapi verilebileceğine dair çalışmalar da mevcuttur.

Böbrek kanserinde kemoterapi sadece vücudun çeşitli yerlerine sıçramış (metastaz) hastalarda uygulanmaktadır.

Böbrek kanseri ameliyatı sonrası takiplerim nasıl olacak?

Ameliyattan sonra doktorunuz size uygun olan takip şemasını size sunacaktır. 2 yıl boyunca her 3 ayda bir kontrole gitmeniz önerilir. Bu kontrollerde kan tahlili ile böbrek fonksiyonlarınıza ve görüntüleme yöntemleri ile (ultrasonografi, tomografi, vb.) hastalığınızla alakalı bir değişiklik olup olmadığı takip edilir.